“DİYARBAKIR’IN ANNELERİ, YALNIZCA EVLATLARINI DEĞİL, BİR MEDENİYETİN HAFIZASINI DA TAŞIR”

Başkan Erenkara, Diyarbakır’ın köklü kültürel yapısı içinde kadının tarihsel rolüne dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Bu şehirde anneler, geleneklerin taşıyıcısı, toplumsal vicdanın temsilcisidir. Sessiz ama kararlı duruşlarıyla hem geçmişi muhafaza eder hem geleceği inşa ederler. Ancak bu güçlü rolün yalnızca duygusal söylemlerle değil, yapısal politikalarla desteklenmesi gerekir.”

“ANNELERİN HAYATI KOLAYLAŞTIRILMADAN, GERÇEK KALKINMA MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Abdullah Erenkara, sosyal devletin annelere yönelik sorumluluğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Kadınların temel ihtiyaçlara erişiminin kısıtlı olduğu, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamadığı, istihdamda anne olmanın bir dezavantaja dönüştüğü bir yapının sürdürülebilirliği yoktur. Annelerin hayatını kolaylaştırmak; yalnızca bir sosyal politika değil, kalkınmanın ve adaletin gereğidir. İYİ Parti olarak biz, bunu sözle değil, icraatla ortaya koymanın mücadelesindeyiz.”

“ANNELER GÜNÜ, FARK EDİLMEYEN SORUMLULUKLARI HATIRLAMA ZAMANIDIR”

Erenkara, açıklamasında Anneler Günü’nün yalnızca kutlama değil, bir vicdan muhasebesi anlamı da taşıması gerektiğini vurguladı:
“Bu özel gün, annelerin görünmeyen yüklerini, karşılıksız çabalarını ve yalnızlaştırılmış sorumluluklarını yeniden gündeme taşımalıdır. Kadının şiddete uğramadığı, tek başına çocuk büyütmek zorunda kalmadığı, emeğinin değer bulduğu bir Türkiye için çalışmak; Anneler Günü’nü anlamlandırmanın en doğru yoludur.”

“EVLADINI YİTİRMİŞ HER ANNE, TOPLUMUN EN DERİN HAFIZASIDIR”

Mesajının sonunda evladını kaybetmiş tüm annelere seslenen Başkan Erenkara, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Evladını bir hastalıkta, bir çatışmada ya da bir ihmalle kaybetmiş her annenin acısı; bir milletin ortak vicdanında taşınmalıdır. Yaşayan tüm annelerimizin Anneler Günü’nü en içten duygularımla kutluyor; barış, huzur ve güven içinde bir hayat sürmelerini diliyorum. Onlara sadece çiçek değil, adalet borçluyuz.”