“İŞ DÜNYASI, ENGELLİ BİREYLERİN POTANSİYELİNİ GÖRMEK ZORUNDADIR”

Hamit Karış, açıklamasında özel sektörün yalnızca istihdam sayısı ile değil; kapsayıcı iş ortamları kurarak ve eşit fırsat politikaları geliştirerek sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini ifade etti:
“Birçok engelli birey, yüksek niteliklere ve güçlü çalışma disiplinine sahip olmasına rağmen, ön yargılar ve erişim sorunları nedeniyle sistemin dışında kalmaktadır. İşverenlerin bu konuda daha duyarlı ve çözüm odaklı yaklaşması hem birey hem kurum hem de toplum için kalıcı fayda üretir. Gerçek kapsayıcılık, sadece kota uygulamalarıyla değil, kurumsal kültürle mümkündür.”

“FİZİKİ UYUMLULUK KADAR DUYGUSAL ERİŞİM DE GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR”

Karış, iş yaşamında engelli bireylerin yalnızca teknik koşullarla değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik bariyerlerle de karşı karşıya kaldığını belirterek şunları söyledi:
“Ofis düzenlemeleri, yazılım sistemleri ya da servis ulaşımı kadar; ekip arkadaşlarının yaklaşımı, yöneticilerin hassasiyeti ve şirket içi iletişim dili de önemlidir. Engelli bireylerin güvenli, destekleyici ve ayrımcılıktan uzak bir ortamda çalışma hakkı, işverenin sorumluluk alanındadır. Bu anlayış, sadece birey için değil; kurumun sosyal itibarı için de belirleyici bir unsurdur.”

“ENGELLİLER HAFTASI, GERİYE BAKMAKLA DEĞİL, ÖNÜ GÖREREK ANLAM KAZANIR”

Hamit Karış açıklamasının sonunda, Engelliler Haftası’nın yalnızca toplumsal duyarlılık etkinlikleriyle sınırlı kalmaması, reel sektör dâhil tüm alanlarda dönüşüm sürecinin bir parçası haline getirilmesi gerektiğini vurguladı:
“Bu hafta, geçmiş uygulamaların yeniden değerlendirildiği; eksik kalan adımların tespit edilerek telafi planlarının oluşturulduğu bir süreç olarak değerlendirilmelidir. İş dünyasının, engelli bireyleri iş gücünün kenarında değil merkezinde konumlandırması, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da stratejik bir gerekliliktir. Uzun vadeli çözümler ancak samimi, ölçülebilir ve uygulanabilir politikalarla sağlanabilir.”